top of page

Sırf Suriyeli Olduğum İçin


Benim hikayem beklenenden biraz farklı.


Suriye vatandaşıyım. Küçük yaşta memleketimden ayrılıp Suudi Arabistan’ın Riyad kentine gittim. Orada okudum. Hayatım orada geçti. Türkiye’ye, seyahat için uğradığım zamanlar hariç hiç gelmedim. Bu gelişlerimde de sadece olumlu taraflarını görmüştüm.

Lise bitince okumak için Türkiye’de bir üniversite aramaya başladım. Suudi Arabistan’da yüksek öğretimin pahalı olması ve üniversiteye girmenin zor olması sebebiyle maalesef orada okuyamayacaktım.


Geçen sene ailemle birlikte Türkiye’ye geldik ve derslere başlayabilmek için ailemden ayrıldım. İşte şimdi Türk toplumunun içindeyim ve büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum! Geçen seneye kadar Türkiye’de milliyetim sebebiyle bunları yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Çok fazla ırkçılığa maruz kaldım. Yalnızca “Suriyeli” olduğum için bu sene boyunca birçok ırkçılık vakasıyla karşılaştım. Bu nasıl bir cehalet ve geri kafalılık ki, milliyetiniz yüzünden insanların sizi yargılamasına, size zorbalık yapmasına ve hatta sizi tehdit etmesine neden oluyor.


Bir gün evdeyim. Kapı çalındı. Açınca karşımda 15-16 yaşlarında bir genç gördüm. Kapıda epey bir şey yaşadıktan sonra onu içeri almak durumunda kaldım. Çünkü kaldığım yer insanların topluca kaldıkları bir evdi ve bu genç ev sahibiyle görüşmek istediğini söylemişti. Fakat bana nereli olduğumu sordu ve aldığı cevapla tüm davranışları değişti.


İnsanların Suriyeli olduğumu duyduklarında sergiledikleri kötü davranışlar karşısında hâlâ hayret ediyorum. Bu gelen genç kişi mutfağa girdi ve sırf Suriyeli olduğum için mutfaktaki en büyük bıçağı alıp karnıma dayadı. Gerçekten de çok korkutucu bir durumdu. Tek bir anını bile unutamıyorum. Özellikle de bana bakışlarını ve soğukkanlılığını aklımdan çıkaramıyorum. Gözlerinde bir gram acıma olmadığını görebiliyordum. Bıçağı karnıma dayamışken bana bakıp “sokayım mı?” dedi. Tamamıyla donakalmıştım. Ne yapacağımı bilemedim. Sessiz ve sakin kalmaya çalıştım. Bıçağı geri çekti. Kimin olduğunu sormadan biraz yiyecek-içecek alıp arkadaşının odasına girdi.


Sonra onlar evin içinde kavgaya tutuştular. Boğuşmaları sırasında evi harap ettiler. Etrafta Kur’an’lar vardı. Buna da dikkat etmediler. Kur’an’ların üstüne basıp kavgaya devam ettiler. Kendimi tuttum, çünkü herhangi bir hareketimde sırf “Suriyeli” olduğum için benim başımın yanacağını, hatta belki polisten bile ırkçılık göreceğimi düşünüyordum..


Türkiye’de kısa süredir yaşıyor olmama ve pek karşılaşmadığım için Suriyelilerle nadiren konuşmama rağmen bunca ırkçılıkla karşılaşmak ne kadar saçma!


-Hişam, 19 yaşında ve Suriye vatandaşı. Türkiye’de üniversite öğrenimi için bulunuyor.





Gurbet Hikayeleri Türkiye'deki göçmenlerin şahsi deneyimlerinin kamuoyu ile buluşmasını hedefleyen aracı bir mecradır. Bu yazı yazarın şahsi tanıklığını yansıtmaktadır.




bottom of page