top of page

Kendi Başının Çaresine Bak


Biz 2014’te ailemle birlikte Halep’ten Türkiye’ye geldik. Çalışma hayatıma on yedi yaşındayken bir mobilya atölyesinde başladım. Atölyede bir Türk eleman ile beraber çalışıyorduk. Türk çalışanın sigortası vardı fakat benim yoktu. Birçok kez patrondan sigorta yapmasını istedim. Göçmenlere sigorta yapmanın zor olduğunu, ancak bu şekilde kabul edersem çalışabileceğimi söyledi.

Bir gün atölyede çalışırken makinaya elimi kaptırdım. Patronum hastaneye götüremeyeceğini söyledi. “Kendi başının çaresine bak.” dedi. Ailem beni hastaneye götürdü. Tedavi oldum. İşe tekrar döndüğümde çalıştığım günlerin ücretini istedim, patronum ödemeyeceğini söyledi. Mecburen işten ayrıldım. Bunları yaşamamın sebebi Suriyeli olmamdı. Hem sigortasız çalıştırılmış hem de çalıştığım günlerin ücretini alamamıştım.

Bu olaydan sonra altı ayda Türkçe okuma yazmayı öğrendim. Bir süre Suriyeliler için hastanede ve adliyede tercümanlık yaptım. Daha sonra bir eczanede işe başladım. Bana eski kötü tecrübemi unutturan bir dönüm noktası oldu bu. Eczacı hem eczane işlerini öğrenmemde hem de dilimi geliştirmemde bana çok yardımcı oldu. Şimdi eczanede Suriyeli hastalara ilaçları nasıl kullanacaklarını anlatıyorum. Sigortam var ve maaşımı düzenli olarak alıyorum. Beni ailesinden biri olarak gören, Türk çalışanlardan daha alt konumda tutmayan biri ile çalışıyorum. Sorunlarımı konuşabiliyorum. İnsan gibi muamele görüyorum. Şu anki patronum nişanıma bile geldi. Ehliyet aldım, kullanmam için arabasını verdi. İnşallah diğer göçmenler de işyerlerinde ayrımcılığa maruz kalmadan çalışabilirler.


- Ahmet 21 yaşında bir Suriyeli. Şu anda bir eczanede kalfa olarak çalışıyor.





Gurbet Hikayeleri Türkiye'deki göçmenlerin şahsi deneyimlerinin kamuoyu ile buluşmasını hedefleyen aracı bir mecradır. Bu yazı yazarın şahsi tanıklığını yansıtmaktadır.

bottom of page